Hipoalbüminemi: Belirtileri ve Yönetimi
Hipoalbümineminin en belirgin semptomlarından biri ödemdir. Albümin, sıvının kan dolaşımından dokulara çıkışını düzenleyen onkotik basınca en çok katkıda bulunan proteindir. Kolloid ozmotik basınç, plazma albümin ve protein seviyeleri ile ilişkilidir; bu basınç, sıvının damar içinde kalıp kalmadığını belirler. Albümin, onkotik ve kolloidal ozmatik basıncı düzenler, böylece kanın damarlardan sızmasını engeller. Kan dolaşımında bulunan ozmotik olarak aktif parçacıklar (örneğin sodyum, üre ve glukoz) küçük olduğundan vasküler ve interstisyel alanlar arasında serbestçe geçebilirken, albümin vasküler endotel çeperinden geçemeyecek kadar büyüktür ve damar içinde kalır. Albüminin varlığı, damar içindeki onkotik basıncı oluşturur ve sıvıyı tutan ana kuvvet olarak işlev görür. Diğer plazma proteinleri, globulinler gibi, de onkotik kuvvet oluşturabilir.
Albümin Normal Aralığı:
- Köpekler: 2,6 - 3,5 g/dl
- Kediler: 2,8 - 3,9 g/dl
Hipoalbüminemi Dereceleri:
- Hafif: 2,0 - 2,6 g/dl (Birkaç klinik bulgu)
- Ilımlı: 1,5 - 2,0 g/dl (Birkaç klinik bulgu)
- Şiddetli: <1,5 g/dl (Ödem, asites, plevral efüzyon)
Hipoalbüminemi Klinik Belirtileri: Hipoalbümineminin tipik belirtileri arasında periferik ödem, asites ve plevral efüzyon yer alır. Bu bulgular, hipoalbüminemik bir hastanın sıvıyı damar içinde tutma yeteneğini yansıtır ve genellikle plazma albümin seviyeleri 1.0 - 1.6 g/dl düştüğünde görülür. Ekstravasküler boşluklara sızan sıvı genellikle transüdat niteliğindedir.
Transüdat Özellikleri:
- Berrak ve renksiz
- Düşük protein içeriği
- Düşük özgül ağırlık
- Az sayıda hücre içerebilir
Azalan onkotik basınç ve intravasküler sıvı kaybı hipovolemiye yol açarak, kötü periferik perfüzyon ve pre-renal azotemi gibi sorunlara neden olabilir.
Hipoalbümineminin Nedenleri:
- Karaciğer yetmezliği (albümin sentezinde yetersizlik)
- Sindirim sistemi kaynaklı protein kaybı (protein kaybettiren enteropati - PLE)
- Böbrek kaynaklı protein kaybı (protein kaybettiren nefropatiler - PLN)
- Hemoraji (rodenisit zehirlenmeleri)
- Yetersiz beslenme (açlık/protein yetersizliği)
- Kronik hastalıklar, viral hastalıklar ve vaskülit
- Hipoadrenokortisizm
- Genç yaşlar (yavru köpekler ve kediler)
- Laboratuvar hataları
Hipoalbüminemi tanısı için genellikle basit bir yaklaşım yeterlidir. Gastrointestinal ve renal dışındaki hastalıklarda (örneğin üçüncü derece yanıklar veya açık pyometra gibi) nedenler genellikle açıktır. Orta ve şiddetli hipoalbüminemi genellikle üç ana potansiyel nedene indirgenebilir: karaciğer yetmezliği, protein kaybeden enteropati ve protein kaybeden nefropati.
Hipoalbüminemi Tanısal Yaklaşım
- İlk Tanı Yaklaşımı:
- Tarihçe
- Hematoloji
- Fiziksel inceleme
- Biyokimya (globülinler dahil)
- İdrar analizi
Serum globulin seviyeleri, hipoalbümineminin nedenini anlamada klinisyene yardımcı olabilir. Protein kaybı olan enteropatilerde serum globulin seviyeleri genellikle normaldir; hepatik yetmezlikte ise artış gösterebilir.
- Potansiyel İleri Tanı Testleri: Yukarıdaki standart araştırmalar genellikle hipoalbümineminin nedenini belirler. Diğer spesifik testler, idrar, gastrointestinal ve hepatik fonksiyonları incelemek için yapılır. Gastrointestinal protein kaybının kesin tespiti zor olabilir; bu nedenle öncelikle idrar ve hepatik fonksiyonlar araştırılır.
Protein Kaybeden Nefropati (PLN): İdrar protein seviyesi ve konsantrasyonları laboratuvar testleriyle belirlenir. Normal idrarda çok az protein bulunur; hipoalbüminemik bir hastada protein varlığı genellikle PLN'yi dışlar. Proteinüri, aktif idrar problemi yokluğunda idrar protein kaybının büyüklüğünü ölçmek için protein/kreatinin oranı kullanılarak değerlendirilir.
Hepatik Yetmezlik: Hepatik yetmezlik, rutin serum biyokimyası ve idrar testleriyle değerlendirilebilir. Hipoalbüminemi, düşük serum üre, hiperglobulinemi, hipoglisemi, hiperbilirubinemi gibi bulgular gösterir. Hepatik yetmezliğin tek gerçek ipucu bazen hipoalbüminemi olabilir. Abdominal radyografi ve ultrasonografi, karaciğerin boyutunu ve yapısını belirlemede yardımcıdır.
Protein Kaybettiren Enteropati (PLE): Normal böbrek ve karaciğer fonksiyonlarına sahip hipoalbüminemik bir hastada, gastrointestinal bulgular varsa PLE olasılığı yüksektir. Ancak bazı PLE'li hastalarda şiddetli hipoalbüminemi ve kusma veya ishal öyküsü olmayabilir; bu durumda PLE, yalnızca bağırsak biyopsileri ile doğrulanabilir.
Hipoalbümineminin Tedavisi
Kesin bir tanı konulamıyorsa, hipoalbümineminin tedavi seçenekleri sınırlıdır. Ana tedavi seçenekleri şunlardır:
Belirli Hastalık Süreci Tedavisi: PLE’nin çoğu nedeni etkili bir şekilde tedavi edilebilir; hepatik yetmezliğin bazı nedenleri ise yönetilebilir. PLN’nin nedenleri nadiren spesifik tedaviye yanıt verir. Örnek tedaviler arasında immünosüpresif tedavi, kemoterapi ve antibiyotikler bulunur.
Plevral ve Vücut Boşluklarındaki Sıvının Drenajı: Biriken sıvı dispne veya abdominal rahatsızlık oluşturduğunda, altta yatan nedene yönelik tedavi yapılmadığı sürece sıvı yeniden birikme eğilimindedir.
Kolloidlerle Tedavi: Kolloid çözeltiler, vasküler boşlukta suyu tutarak kan hacmini artırır. Plazma, dekstran ve hidroksietil nişasta (Hetastarch) gibi sentetik kolloid çözeltiler de mevcuttur. Kolloid transfüzyonları, en etkili olacağı süre için planlanmalıdır.
Normal kristaloid çözeltiler onkotik basıncı artırmadan kan hacmini artırabilir; ancak orta ila şiddetli hipoalbüminemili hastalarda kullanımları tehlikeli olabilir ve akut akciğer ödemine yol açabilir.
Hipoalbüminemili hastalarda, tedavi süreci dikkatli bir şekilde izlenmelidir.